Tarih: 29.06.2021 18:00
Bireysel Isitma mi? Merkezi Isitma mi?
Dogal gaz fiyatlarinda yasanan artis sonrasinda en fazla merak edilen konulardan biri de merkezi isitma kazan sistemlerinin mi, yoksa bireysel isitma kombi sistemlerinin mi daha fazla avantaj sagladigi.
Fortes Mühendislik A.S. Verimli Enerji Sistemleri Departmani Müdürü Anil Acar konu hakkinda merak edilenlere açiklik getirdi.
2.000 m² ’den Büyük Alanlarda Zorunlu
Merkezi isitma sisteminin tüm dünyada oldugu gibi Türkiye’de de yaygin olarak tercih edilen bir isinma biçimi oldugunu vurgulayan Fortes Mühendislik A.S. Verimli Enerji Sistemleri Departmani Müdürü Anil Acar, “Günümüzde tercihler her ne kadar agirlikli olarak kombiler yönünde olsa da, binalarda enerji performansi yönetmeligi madde 13 uyarinca, ”Yeni binalarda; yapi ruhsatina esas olan toplam kullanim alaninin 2.000 m² ve üstünde olmasi halinde merkezi isitma sistemi yapilir.” denilmektedir. Bu kararin nedeni ise iyi tasarlanmis bir merkezi sistemin bireysel sistemlere göre isletme giderlerinin daha düsük olmasidir.
Binalarin çesitli bölümlerinde bir merkezden borular vasitasi ile dagitilan sicak suyun kapali devrede sirkülasyonun saglanmasiyla çalistirilan bu sistem sayesinde, tüm konut, hastane, avm, otel v.b. mahallerde ayni isi ve sicaklik elde edilmektedir. Söz konusu mahalin yalitimi olmasi durumunda ise, merkezi isitma isletme giderleri 30 ‘a varan oranlarda düsecektir.' dedi.
Kazan Dönüsümü Verimli Enerji Sagliyor
Kati yakitli merkezi isitma sistemlerinden dogalgazli kazan kaskad sistemlerine dönüsüm gerçeklestiren konut, otel, okul v.s. için sistemin verimli çalisabilmesi için tasarimin dogru mühendislik verileriyle yapilmasi gerektigini vurgulayan Verimli Enerji Sistemleri Departmani Müdürü Anil Acar, sunlara degindi:
“Kömürlü kalorifer kazanlarinda 70 düzeyindeki isil verim, dogalgazli kazana dönüstügünde, yogusma verimleriyle birlikte 110 oranlarina çikmaktadir. Çalisma ömrünü yitirmis kati yakitli kazanlarin, dogalgaza uyumlu kazanlara geçisiyle birlikte sistem amortisman süreleri 3-4 yila kadar kisalmistir. Bu veri de dönüsüm gerçeklestirecek son kullanicilar için geçerli bir sebeptir.
Ayrica dogalgazla çalisan kazanlarin isletilmesinde insan faktörü minimuma indigi için kontrolleri son derece kolaydir. Bu nedenledir ki kullanici aliskanliklarina göre ve dis hava sicakliklarina göre gidis suyu parametrelerinin ayarlanmasiyla birlikte sistem otomatik çalisir ve yakit tasarrufu saglanir. Gereksiz enerji tüketiminin önüne geçilir.
Ancak bu kontrol panelleri kati yakitli merkezi sistemlere entegre edilememektedir. Bu nedenle kontrolsüz bir güç elde edilmektedir ve gereksiz yakit tüketimi olmaktadir. Merkezi sisteme geçis zorunlulugu da bu nedenledir.
Kömür veya fuel-oil ile isitilan binalarda yanma derecesi elle ayarlanmaya çalisilmaktadir. Ancak dis isi degisikliklerinde kazanin alevini arttirmak veya azaltmak gerektiginde geç isinma saglanmakta veya çok isinma saglanip yakit tüketimi artirabilmektedir.
Dogal gaza henüz geçmeyen apartmanlar genelde kömürlü ya da fuel-oil’li kalorifer kazanlari ile isitilmaktadir. Kullanim kolayligi, daha temiz bir enerji olmasi ve ekonomik avantajlari gibi nedenler düsünüldügünde dogalgaz bir adim önde yer aliyor.
Merkezi isitma sistemlerindeki fatura paylasimlari da isitma sistemleri için kalorimetre ve isi payölçer yardimiyla, sicak su kullanimi paylasimi için ise sicak su sayaçlariyla yapilmaktadir. Bu faturalandirma sistemlerinin paylastirilmasi manuel olarak göz ile veya araci firma yardimiyla her ay otomatik olarak el terminali ile okunan degerler yönetimle paylasilarak yapilmaktadir.
Merkezi sistemlerde radyatörlerin üzerine termostatik vana kullanilmasi ve kalorimetre, isi payölçer ölçüm sistemlerinin kullanilmasi da yürürlükte zorunlu hale getirilmistir. Termostatik vana kullanimi da yaklasik olarak 25 yakit tasarrufu saglamaktadir.' diye ifade etti.
Verimli Enerjinin Anahtari, Dogru Yalitim
Kombi ya da merkezi sistem seçimi yapilirken bina yalitimina dikkat edilmesi gerektigini belirten Makine Mühendisi Anil Acar, sunlari ifade etti: “Merkezi isitma sistemlerinden yüksek verimle faydalanilabilmesi için bina yalitiminin dogru bir sekilde yapilmasi büyük önem tasir. Yatilim yapilirken; binanin günes alma durumu, rüzgâr durumu, yagmur miktari gibi etmenler çok iyi analiz edilmelidir.
Binanin yillik isitma enerji ihtiyaci TS 825 standardinda belirtilen sinir degerden küçük olmasi durumunda herhangi bir yalitim islemine ihtiyaç duyulmayacaktir. Ancak rutubetin çok fazla oldugu bölgelerde binanin yapi elemanlari arasindaki yogusmanin bir yil içinde nasil seyir ettigine bakilarak önleyici yalitimlar yapilmalidir.
Yeni binalarin büyük bir kismi yalitim yapilmis halde satisa çikarilmaktadir. Yine de konut satin alirken binanizin TS825 standartina uygun olarak yapilip yapilmadigini sormaniz verimli enerji kullanimi için yerinde bir davranis olacaktir.
Isitma konusunda, yalitim hayati önemde bir etkendir diyebiliriz. Isi kayiplari irdelendiginde, kaybin en fazla, dis ortamlar ile temasin yüksek oldugu; kiris, kolon, dis duvarlar, havalandirma kaçaklari ve pencerelerde oldugu görülmektedir. PVC pencerelerin odacik sayisi, cam kalinligi, sizdirmazlik durumu da dikkat etmeniz gereklidir. Bu gibi nedenlerin fazla olmasi isi degerini düsüreceginden çok dikkatli olunmalidir.” seklinde konustu.
Ilk Yatirim ve Isletmede Daha Az Maliyetli
Merkezi isitma sistemlerinin avantajlarindan bahseden Anil Acar, sunlari ifade etti: “Kombili isinma sisteminde bireysel kullanima bagli olarak, kat geçislerindeki isi transferlerinden kaynakli isletme maliyetleri degiskenlik göstermektedir.
Merkezi isitma sistemlerinde tüm binanin rejime girmesi ve dairelerdeki termostatik vanalar ile sicakliklarin belli derecenin altina indirilememesi nedeniyle yakit tasarrufu saglanmaktadir. Ilk yatirim maliyeti olarak ise merkezi sistem, bireysel isitma sistemlerine göre daha uygun çikmaktadir. Daire sayisi ve tüketim arttikça merkezi isitma sitemi ile bireysel isitma sistemi arasindaki ilk yatirim maliyeti farki artmaktadir.' dedi.
“Yönetmeligi Uygun Olmayan Merkezi Sistem Dezavantaj Olusturur”
Merkezi sistemlerin isinma konusunda oldukça avantajli oldugunu fakat yönetmelige uygun yapilmadiginda dezavantaj olusturduguna isaret eden Anil Acar, sunlari kaydetti: “Merkezi isitma yönetmeligine uygun yapilmadigi gibi mühendislik tasarimi eksiklikleri, isitma projelerinin dogru çizilmemesi ve proje dogrulugunun sorgulamasi yapilmadan yapilan imalatlardan kaynakli olarak verimsiz ve sorunlu tesisatlarin ortaya çiktigini gözlemliyoruz.
Bu konu merkezi sistem isitmalardaki enerji verimligini ortadan kaldiracagi gibi isitmada homojen isinma saglanamamasi, dairelerde isinma problemlerini ve yüksek faturalari karsimiza çikarmaktadir.' diye konustu.
Yönetmeliklere Uygun Projelendirme Verimi Artiriyor
Merkezi isitma sistemlerinin sürdürülebilir kilinabilmesi için dogru bir projelendirmenin yapilmasi gerektigini söyleyen Acar, sözlerine söyle son verdi: “Yönetmeliklere uygun olacak sekilde yapilan projelendirmeler, isi verimliligini koruyarak, yasam alanlarinin daha iyi ve daha ekonomik isinmasini saglar. Sistem ekipmanlarinin seçimi hayati önem tasir.
Proje firmalari tarafindan çizilen projelerin sorgulanarak tasarim yapilmasi gerekmekte, ezberden tasarim yapilmamasi gerekmektedir. Her proje kendi içerisinde spesifiktir ve farkli çözümler sunulmasi gerekmektedir.
Boru çapi ve kollektör hesabi, sirkülasyon pompa hesabi, kazan kapasite hesabi dikkatlice yapilmali, projeyle karsilastirilmali ve sistem tasarlanmalidir. Ayrica radyatörlü isitma saglanacak ise radyatör metrajlarinin merkezi sisteme uygun olacak sekilde tasarlanmasi düsük sicaklik ile isletmeyi saglayacaktir. Bu da isletme giderlerini düsürecek bir faktör olarak karsimiza çikacaktir.' dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —