Tarih: 26.07.2021 09:57

Asiri sicaklarda su ve mineral tüketimi hayati önemde

Facebook Twitter Linked-in

Yasar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gida Isleme Bölüm Baskani Doç. Dr. Ruhan Askin Uzel, artan sicaklik nedeniyle su ve elektrolit dengesinin insan sagligi açisindan büyük önem tasidigini vurguladi. Sicaklik ve nem artisina bagli olarak vücut isisinin artigini ve metabolizmanin bu yeni duruma uyum saglamaya çalistigini ifade eden Ruhan Askin Uzel, yasama kaynagimiz suyun, vücut isisinin belirli bir düzeyde kalmasini saglayan önemli bir element oldugunu vurguladi. Doç. Dr. Uzel, “Bireylerin su tüketimini belirli bir düzeyde günlük olarak ayarlamasi gerekir. Çünkü yeterli miktarda alinan su, metabolizma hizini düzenler ve diger metabolik faaliyetlerin de düzenlenmesine yardimci olur. Suyun, besinlerin sindirilmesinden baslayarak sindirimin ardindan vücuda enerji saglanmasinda görev aldigini unutmamak gerekir. Suyun vücuttaki fonksiyonlarinin fazlaligindan anlasilacagi üzere, su tüketiminin olmasi gereken miktarda ve zamanlamada ayarlanmamasi, vücutta bir takim problemlere neden olabilir. Ihtiyaç duyulan su; bireylerin yas, cinsiyet, vücut ölçüsü, metabolizma hizi, çalisma kosullari ve yasam tarzina göre degisiklik göstermektedir. Hidrasyon bir denge mekanizmasidir. Vücuttan solunum, ter ya da idrar/diski yoluyla atilan su yerine konmalidir. Bu denge, su kaybi yönüne dogru kayarsa özellikle mevsim sicakliginin yüksek oldugu bu günlerde bebeklerden yaslilara kadar her yas grubu özelinde farkli problemler açiga çikabilir. Ancak fazla su tüketiminin de saglik açisindan riskler tasidigini unutmamak gerekir” diye konustu. Çay, kahve su yerine geçer mi? Akla gelebilecek bir sorunun da “Çay, kahve, meyve suyu gibi içeceklerin su tüketimi yerine geçip geçmeyecegi” oldugunu belirten Ruhan Askin Uzel, “ Su aliminin bile zaman-miktar- tüketim sekline göre vücutta farkli etki gösterdiginden hareketle yapilan arastirmalarin büyük bir kismi, diger sivilarin suyun yerine geçmeyecegini belirtmekte. Sudan farkli içilen sivi içecekler, gün içerisinde yeteri kadar su tüketmeyen bireyin bir müddet daha beklemesini gerekli kilar. Çünkü mide hacmi, tüketilen diger içeceklerde dolacagindan suya yeteri kadar yer kalmayacaktir. Özellikle mevsim sicakliklarinin yüksek oldugu günümüzde, sivi alimini destekleyen farkli içecekler ya da miktar anlaminda su içimini kolaylastiran tarçin, limon, karanfil benzeri suya ilave edilen ek maddeler asit, seker, kafein, gaz içerikleri vücut isleyisini bozmayacak sekilde dengelenmelidir. Örnegin, sivi alimini desteklemek için içilen gazli ya da sekerli içecegin miktarinda asiriya gidilmemesi gerekir. Çay ve kahve de günlük sivi alimi içerisinde yer alan içeceklerdir. Metabolik isleyiste vücuttan idrar çikisi fazla olacaktir. Bu nedenle çay ve kahve tüketiminin ardindan vücudun kaybedecegi suyu da dikkate alarak bir iki bardak su içmek yerinde olacaktir. Ancak su, seker, mineral ihtiyacinin bir kisminin vücut isleyisini olumsuz etkilemeyecek sekildeki yiyecek ve içeceklerden saglanabilecegi kaynaklarda önemle tavsiye edilmektedir” dedi. Vücut dengesi için Özellikle mineral maddelerin temel vücut fonksiyonlarinin yerine gelmesinde rol oynadigini hatirlatan Doç. Dr. Uzel, “Kan degerlerinin ve metabolik isleyisin düzenlenmesinden sinir-kas-kemik gelisiminin desteklenmesine varana kadar minerallerin önemli görevleri bulunur. Bu nedenle sivi aliminda maden suyu gibi bu komponentleri içeren sivilara da yer verilmelidir. Mineral alimindan bahsederken tuz tüketimine de deginmek gerekir. Sofra tuzu, içerisinde yasam için elzem sodyum mineralini barindiran bir gida maddesidir. Sodyum mineralinin sivi elektrolit dengenin saglanmasi, kas ve sinir sistemi çalismasinin düzenlenmesi gibi önemli birçok fizyolojik görevi bulunur. Saglikli yetiskin bir bireyin metabolik faaliyetlerini devam ettirebilmesi için günlük sodyum ihtiyaci yaklasik 1,5 gramdir. Bu da yaklasik olarak 3-4 gram tuza denk gelmektedir. Bu konuda ilgili devlet otoriteleri ve uluslararasi kuruluslar tarafindan verilen tavsiye günlük tuz tüketiminin bir çay kasigi tuzu asmamasi gerektigidir. Bu nedenle her seyde denge prensibi tuz için de geçerlidir. Tuz alimini tamamen kesmek ya da tüketimde asiriya gitmek dogru olmayacaktir” diyerek terleme ile kaybedilen tuzun yeteri miktarda alinmasinin önemine de dikkat çekti.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —