İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen sürücü affına ilişkin tartışmalara son noktayı koydu. Yerlikaya yaptığı açıklamada İçişleri Bakanlığı’nın gündeminde böyle bir affın bulunmadığını açıkça ifade etti. Sürücü belgelerinin geri alınması konusunda yasal prosedürlerin titizlikle uygulandığını vurgulayan Yerlikaya mevcut cezai işlemlerde herhangi bir geri adım atılmayacağını duyurdu.
Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre 19 Nisan 2025 tarihi itibarıyla Türkiye genelinde ehliyeti geçici olarak geri alınıp henüz teslim edilmeyen sürücü sayısı 689 bin 946’ya ulaştı. Bu rakamın ciddi bir tabloyu ortaya koyduğunu belirten Yerlikaya sürücülerin trafikteki hatalarının sadece bireysel değil toplumsal sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti.
İçişleri Bakanı sürücü belgelerine geçici olarak el konulmasına neden olan ihlalleri de tek tek sıraladı. Buna göre alkollü araç kullanımı uyuşturucu madde etkisi altında direksiyon başına geçmek alkol testini reddetmek bir yıl içerisinde 100 ceza puanını doldurmak hız sınırlarını aşmak kırmızı ışık ihlali yapmak ve trafikte drift gibi tehlikeli hareketlerde bulunmak en sık karşılaşılan gerekçeler arasında yer alıyor.
Yerlikaya açıklamasında sürücü belgelerinin geri alınmasına ilişkin işlemlerin temel amacının cezalandırmak değil trafik güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti. “Bizim derdimiz işlem yapmak değil kazaları önlemek ocakların sönmesine engel olmak” ifadelerine yer verilen açıklamada trafik ihlallerinin azaltılması için uygulanan yaptırımların insan hayatını korumaya yönelik bir önlem olduğu vurgulandı.
Bakan Yerlikaya bu açıklamasını sosyal medya hesapları üzerinden kamuoyuyla paylaştı. Yapılan paylaşımda trafik güvenliğine dair alınan önlemlerin devam edeceği ve bu kapsamda hiçbir sürücüye ayrıcalık tanınmayacağı açık şekilde belirtildi. Sürücülerden kurallara uymaları istenirken kamuoyunun da bu konuda bilinçli olması gerektiği mesajı verildi.
Yetkililer sürücülere yönelik uyarılarını sürdürürken yasal sınırlar içinde hareket edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ehliyetin geçici olarak alınması yalnızca bir idari yaptırım değil aynı zamanda can ve mal güvenliğini sağlama adına önemli bir tedbir olarak değerlendiriliyor.